Normal doğumun evreleri nelerdir?

Doğum eyleminin üç temel evresi vardır:
  • I. Evre: Rahim ağzında açılmaya(dilatasyon) ve incelmeye(efasman) neden olacak güçteki etkin doğum kasılmaların başlamasıyla rahim ağzının tam açılmasına (10 cm) kadar geçen süreçtir. Normal doğumun bu evresinde rahim ağzındaki açıklığın artması ile birlikte bebeğin başı da içeride bazı manevraları yaparak aşağıya inmektedir. Normal doğumun en uzun evresidir. İlk doğum yapanlarda ortalama 10 saat, ikinci yada sonraki doğumda 6 saat kadar sürebilir. Bu evre latent faz ve aktif faz olmak üzere ikiye ayrılır.
  • II. Evre: Rahim ağzının tam açılmasından bebeğin tamamen doğmasına kadar geçen süreci ifade eder. İlk doğumu yapanlarda 2 saati, ikinci yada sonraki doğumda 45 dakikayı geçmemelidir.
  • III. Evre: Bebeğin tamamen doğması ile bebeğin eşi (plasenta) ve eklerinin bütünü ile atılmasına kadar geçen süreçtir. 5 ila 30 dk kadar sürer. Üçüncü evre sonunda doğum bitmiş olur.

Doğum eyleminin başladığı nasıl anlaşılır?

Normal doğum eyleminin başlaması etkin kasılmalarla olur. Etkin kasılmalar, her 2-4 dk. da bir düzenli aralıklarla gelen, 30-90 sn. süren ve rahim ağzının açılmasına neden olan kasılmalardır.

Gerçek doğum sancıları nasıldır?

  • Kasılmalar ve ağrı düzenli aralıklarla gelir.
  • Kasılma 1 dakikayı geçmez ve giderek şiddetlenir.
  • Ağrı bel ve karında hissedilir (Fundal hakimiyet).
  • Rahim ağzında yumuşama ve açılmaya sebep olur.
  • Kasılmalar ağrı kesicilerle durmaz.

Yalancı doğum sancıları nasıldır?

  • Kasılmalar ve ağrı düzensiz aralıklarla olur.
  • Kasılmaların süresi uzun ve düzensizdir.
  • Ağrı kasık bölgesinde hissedilir.
  • Kasılmalar rahim ağzında açılmaya neden olmaz.
  • Kasılmalar ağrı kesicilerle durur.

Prezentasyon nedir?

Prezantasyon, anne rahmindeki bebeğin, doğum kanalına ilk giren bölümünü tanımlayan bir kelime dir. Bebeğin prezentasyonu (duruşu) gebelik boyunca değişir. Gebeliklerin %96’sında önde gelen kısım bebeğin başıdır. Nor malde, doğum kanalına ilk giren bölüm baştır ve bebeğin boynu, doğarken ilk görülen bölge kafasının arkası (oksiput) olacak şekilde bükülmüştür ve bebeğin yüzü arkaya bakar. Bazı vakalarda, baş, an nenin pubis kemiğine takılır ve doğum güçleşir. Doğum kanalına ilk giren bölüm bebeğin yüzü ise, çene nin önde olduğu hallerde, doğum olduk ça kolay olur, fakat çene arkaya bakı yorsa, vajinal doğum mümkün değildir ve sezeryan (sezaryen) gereklidir. Doğum kanalına ilk giren kısım bebeğin poposu ise buna “makat gelişi” denir. Makat gelişte sezeryan gereklidir.

İlerlemeyen eylem nedir?

Doğum ağrılarının etkin olmasına rağmen bebek başının doğum kanalına inmemesidir. Anne adayının kasılmaları düzenli ve güçlü olmasına rağmen rahim ağzının açılmaması yada bebeğin kafasının aşağıya inmemesi durumunda sezaryen gerekliliği ortaya çıkar. Eylemin ilerlememesinde en önemli neden bebeğin kafasının doğum kanalına uygun şekilde girmemesidir. Baş – çatı uyumsuzluğu ifadesi; bebek başı ve annenin leğen kemiği şeklinin (üç boyutlu) normal vaginal yolla doğuma olanak sağlamadığı, doğum eyleminin bu nedenle tıkandığı durumlarda kullanılır. Bu uyumsuzlukların çoğu bebek başının uygun olmayan duruşundan (malpozisyon) kaynaklanmaktadır. Oksitosin ile desteğe rağmen eylemin durması halinde baş – çatı uyumsuzluğundan veya olası bir makrozomik (çok büyük) bebekten (>4000gr) şüphelenilmelidir. Bu durum anne ve bebekte omuz takılmasına (omuz distosisi) bağlı travma riskini arttırır. Bununla birlikte makrozomik olmayan bebeklerde de omuz distosisi görülebilir.

Normal doğumda karşılaşılabilecek sorunlar nelerdir?

  • Enfeksiyon (İntrapartum enfeksiyon): Uzamış normal doğum eylemi halinde ve özellikle beraberinde hamile annenin suları gelmişse (membran rüptürü varlığında), anne karnındaki bebek (fetus) ve anne enfeksiyon tehlikesiyle karşı karşıyadır. Enfeksiyon, anne karnındaki bebeklerde ve yenidoğanlarda görülen önemli bir ölüm sebebidir.Bebeğin içerisinde yüzdüğü sıvının (amniyotik sıvı) enfekte olamsı ve bu enfekte sıvının anne karnındaki bebek tarafından yutulması sonucu gelişen akciğer enfeksiyonu (pnömoni) da ciddi bir sorundur.
  • Rahim yırtılması (Uterin rüptür): Özellikle ikinci yada sonraki doğumda yada önceden sezaryan ameliyatı ile doğum öyküsü olan gebelerde ciddi tehlike oluşturur. Uzamış doğum eylemi sırasında rahimin alt kısmının anormal incelmesi sonucu doğum kasılmaları rahimi yırtabilir.
  • Annenin leğen kemiği (pelvik duvar) yaralanmaları: Bebeğin prezente olan kısmı girime dayanıp belli süre hareket etmezse, onun altında kalan doğum kanalı bölgeleri ve annenin leğen kemiği aşırı basınca maruz kalabilir.
  • Bebekte kafa kemiklerinin birbiri üstüne binmesi: Kafa kemiklerinin üstüste binmesinin aşırı olması durumunda bebeğin kan damarlarında yırtıklar ve ölümcül kafa içi kanamalar gelişebilir.
  • Fistül oluşması: Vajenden idrar (vajen ile idrar torbası arasında fistül) yada gayta (vajen ile rektum arasında fistül) gelmesine neden olabilir.

Epizyotomi (doğum kesisi, dikişli doğum) nedir?

Doğum esnasında annenin vajina ve perine bölgesinde meydana gelecek kontrolsüz yırtılmaları önlemek, doğum sonrası mesane ve barsaklardaki sarkmalara engel olmak ve bebeğin başının çıkışını rahatlatmak için kadın doğum doktoru tarafından normal doğum sırasında yapılan kontrollü kesidir. Hastanın durumuna göre orta hat üzerinde (median) ya da yana doğru (mediolateral) olarak yapılabilir. Kadın doğum doktoru avantaj ve dezavantajlarını gözönüne alarak, hastanın durumuna göre uygun olan epizyotomi (doğum kesisi) tipini tercih eder.

  • Median: Orta hattadır. Daha az kanama olur, tamiri daha kolaydır, doğum sonrası ağrı nadirdir. Kozmetik açıdan daha iyidir. Fakat en büyük dezavantajı rektuma kadar uzayabilmesidir.
  • Mediolateral: Orta hattan uzaktadır, daha fazla kanama olur, tamiri mediana göre daha zordur, doğum sonrası ağrı sıktır. Epizyotominin (doğum kesisinin) rektuma uzama ihtimalinin düşük olması en büyük avantajıdır.

Epizyotomi sonrası ne gibi istenmeyen durumlar oluşabilir?

Epizyotomi sonrasında en sık görülen yakınma ağrıdır. Bu ağrı genelde ağrı kesicilere iyi cevap verir. Ağrı kesicilere cevap vermeyen şiddetteki ağrıda doğum kesisi yerinde pıhtı (hematom) veya enfeksiyon düşünülmelidir.